12 Ağustos 2012 Pazar

Cahit Sıtkı TARANCI

KARA SEVDA

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kor;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir omur done dolana
Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık olumun diğer ismidir

*********

KORKTUĞUM ŞEY

Gün çekildi pencerelerden
Aynalar baştan başa tenha
Ses gelmez oldu pencerelerden
Gökyüzü döndü siyaha

Sular kesildi çeşmelerden
Nereden dolacak bu tas nerden
Nergislerin açtığı yerden
Ey kuş uçurtmayan ejderha

Korkuyorum bu gecelerden
Benim şimdi beni seyreden
Bel bağladığım tepelerden
Gün doğmayabilir bir daha

*********

YALNIZLIK MACERASI

Öyle yalnız kaldım ki hayatımda
Kimi gün öldüm kimi gün ilah oldum
Çok zaman annemin dizlerine hasret
Koydum başımı kendi dizlerime
Doya doya ağladım
Paylaşırsa dost paylaşırmış
İnsanın derdini sevincini
Dost ümidiyle ortalığa düşmeye gör
Hangi kapıyı çalsan kimseler yok
Hangi omuza dokunsam yabancı çıkar
Aşık mı olmadım taparcasına
Bir Mecnun geçti o çöllerden bir de ben
Diz mi çektirmedim alemde Kerem gibi
Ferhat gibi gürz mü sallamadım dağlara
Ne Leyla yar oldu bana ne Aslı ne Şirin
O gün bugün sırtımı kendim sıvazlıyorum
Sabahları sokağa çıkmadan evvel
Cesaret şairim, cesaret
Kendi saçlarımı okşuyorum geceleri
Sevgilimin saçları niyetine.

*********

ROBENSON ..

Robenson, akıllı Robenson'um
Ne imreniyorum sana bilsen!
Göstersen adana giden yolu,
Başımı dinlemek istiyorum.
Ben gemi olurum sen kaptan ol,
Yelken açarız bir sabah vakti
Güneşte gölgemiz olur deniz
Yolculuk! Derken adamızdayız.
İsterdim tercümanım olasın,
Tanıtasın beni balıklara
Vahşi kuşlara ve çiçeklere,
Bizdendir diyesin benim için.
Ağaca çıkmasını bilirim,
Tanırım meyvanın olmuşunu,
Taş kırmak da gelir elimizden,
Ateş yakmak da, aş pişirmek de.
Robenson, halden bilir Robenson
Adan hala batmadıysa eğer,
Alıp götürsen beni oraya,
Deniz yolu kapanmadan evvel!

*********


KULAK VER KI..

Kulak ver ki havasında bahçemizin,
Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden
Bir türkü söylenmede kendiliğinden;
Nasıl dinlersen öyle, sen veya hazin.
Kulak ver, dolaşan ruhumuzu tel tel;
Dallardaki tomurcukları ürperten
Bir türkü söylenmede kendiliğinden;
Dinlenmedikçe ömrün artar, öyle guzel!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder